Reyhan Karaca - Sevmeyi Bilmeyen Adam - 2009

Gönderen BY.CodeR 24 Eylül 2009 Perşembe 1 yorum


Reyhan Karaca sevmeyi bilmeyen adam single albümündeki parçalar
1-Sevmeyi bilmeyen adam
2-Sevmeyi bilmeyen adam Versiyon 1
3-Sevmeyi bilmeyen adam Versiyon 2
4-Bile Bile

Ufuk Bigay - Firari - 2009

Gönderen BY.CodeR 0 yorum





Şarkı Listesi

01- Aşkının Körü [La Cumparsita]
02- Güllerim Ağlayacak
03- Aşk Sevaplarım
04- Firari
05- Sürpriz Aşk
06- Telaşlarım
07- Hayat Öpücüğü
08- Direniyorum
09- Aşk Sevaplarım [Alaturka]

Arda Turan Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 14 Eylül 2009 Pazartesi 0 yorum


30 Ocak 1987 tarihinde İstanbul Esenyurt'ta doğmuştur. 9 yaşında Bayrampaşa Altıntepsispor'da futbola başlamıştır. Burada top tekniği ve mücadeleci yapısıyla dikkat çekmiş ve 12 yaşında Fatih Terim'in beğenisi ile Galatasaray altyapısına transfer edilmiştir. PAF takımında aralıksız olarak dört yıl forma giydikten sonra Gheorghe Hagi'nin teknik direktörlüğü döneminde 2004-05 sezonunda A takıma alınmıştır. Bu dönemde forma şansı bulamamış ve kiralık olarak bir sezonluğuna Zafer Şakar'la Vestel Manisaspor'a transfer olmuştur.

2005-2006 sezonunun sonunda Galatasaray'a geri dönmüş ve Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda FK Mlada Boleslav karşısında ilk maçta iki gol, bir asist kaydetmiştir.

Kısa zamanda ilk 11'in değişmez ismi oldu. Şampiyonlar Ligi'nde Bordeaux ve Liverpool karşısında çıktığı grup maçlarında UEFA tarafından maçın oyuncusu seçilmiştir.

İlk kez çağrıldığı A millî Takımda, özel maçta Lüksemburg karşında forma giydi. Ayrıca ilk golünü 25 Mayıs 2008 de Uruguay'a kafayla atarak Türkiye 1-0 öne geçmiştir. 11 Haziran 2008 günü oynanan İsviçre - Türkiye maçında son dakikada galibiyet golünü atarak, UEFA tarafından maçın adamı seçilmiş ve dikkatleri üzerine çekmiştir.

Arda Turan, 15 Haziran 2008 tarihinde Türkiye - Çek Cumhuriyeti maçında takımının ilk golünü atarak galibiyette büyük pay sahibi olmuş ve Türkiye, EURO 2008'de Çeyrek Finale yükselmiştir.

Abdullatif Şener Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 6 Eylül 2009 Pazar 0 yorum


Abdullatif Şener, 1954 yılında Sivas Yıldızeli'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas'ta tamamlayan Şener, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1977 yılında bitirdi.

Bazı kamu kuruluşlarında memur ve denetim uzmanı olarak çalıştıktan sonra, Gazi Üniversitesi Bolu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde akademik çalışmalara başlayan Şener, aynı üniversitede Maliye Anabilim Dalı'nda doktorasını tamamladı, bulunduğu fakültede Dekan Yardımcısı olarak görev yaptı.

Daha sonra Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ne geçen Şener, bu üniversitede görev yaparken doçent oldu. 1991 seçimlerinde Sivas milletvekili olarak Parlamentoya giren Şener, 1996-1997 yıllarında 54. Hükümette Maliye Bakanlığı yaptı.

19, 20 ve 21. Dönem Sivas milletvekili olarak TBMM'de bulunan Şener'in, yayınlanmış bir kitabı bulunuyor.

Şener, evli ve dört çocuk babası olan Abdullatif Şener, 3 Kasım 2002'de yapılan seçimlerde Sivas'tan parlamentoya girdi. 58. ve 59. T.C. Hükümetlerinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı.

Aday Olmadı
2007 yılının Temmuz yapılan genel seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Ağustos 2007'de TOBB - Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi olarak ders vermeye başladı.

AK Parti'den İstifa Etti.
11 Temmuz 2008 tarihinde Abdüllatif Şener, AK Parti Genel Merkez Binası'na gelerek istifa etti. Genel Merkezden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şener, AK Parti'den istifa ettiğine dair dilekçeyi MKYK'da sunduğunu bildirdi.

Şener'i, AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin aracına kadar uğurladı.

25 Mayıs 2009 itibariyle Türkiye Partisi kurucusu ve genel başkanıdır.

Doğu Perinçek Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Doğu Perinçek 17 Haziran 1942'de Gaziantep’te doğdu. Sadık ve Lebibe Perinçek’in oğludur. İlk çocukluk yıllarını babasının yedek subaylık ve yargıçlık görevleri nedeniyle Gaziantep, Antakya ve Diyarbakır’da geçirdi. Beş yaşından sonra Ankara’da büyüdü. Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Bahçelievler Deneme Lisesi’nde ilk ve orta öğrenim gördü.

Üniversite yıllarında, 1962 ve 1963’te toplam 10 ay Almanya’da işçilik yaptı ve Almanca öğrendi. Haziran 1964'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi ve Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi. 1968'de Hukuk doktoru olmuştur. Doktora tezinin konusu ve ilk kitabı, Türkiye’de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi' dir. 1964 yılında dünya görüşü olarak Bilimsel Sosyalizmi benimsedi. 1967 yılında Dönüşüm dergisi Yazı Kurulu Üyesi ve Başyazarı idi. Almanya’da Türk Toplumcular Ocağı kurucusu ve ilk Genel Başkanı olmuştur. Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi, Güvenlik Komitesi Başkanı, TİP içindeki Devrimci Muhalefet hareketinin önderlerindendir.

Mart 1968'de Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı olmuştur. Kasım 1968' de arkadaşlarıyla birlikte Aydınlık dergisini kurdu ve yayınlamaya başladı. Temmuz 1969'da İşçi-Köylü gazetesinin kurucusu ve başyazarı oldu. 12 Mart 1971 askerî darbesinden sonra yargılandı. 20 yıl hapis cezasına hükmedildi. Temmuz 1974’te genel afla serbest bırakıldı. 28 Ocak 1978'de Aydınlık davasının aklanmasıyla sonuçlanması üzerine Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin kuruluşuna önderlik etti ve ilk Genel Başkan oldu.

20 Mart 1978'de Günlük Aydınlık gazetesinin kuruluşuna ve yayınına önderlik etti ve başyazarlık yaptı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklandı ve 1985 Martında serbest bırakıldı. Ocak 1987'de Haftalık 2000’e Doğru dergisinin yayınlanmasına önderlik etti. Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarlık görevlerinde bulundu. 10 Nisan 1990'da “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin çıkarılmasıyla hakkında tutuklama kararı verildi. Diyarbakır Cezaevi’nde üç ay tutuklu kaldı. 1991 yılında TCK 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresi’nde Genel Başkanlığa seçildi.Temmuz 1992’de Sosyalist Parti’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi Genel Başkanı oldu. Ancak Perinçek hakkında 1991 seçimlerinde TRT’de yapılan Liderler Açık Oturumu’nda yaptığı konuşma nedeniyle Terörle Mücadele Yasası 8. maddeye dayanılarak verilen 14 ay hapis cezası uygulandı. Perinçek, 8 Ağustos 1999’a kadar 10 ay 10 gün Haymana Cezaevi’nde kaldı.

Daha sonra çıkan basın suçlarını erteleyen yasayla yeniden siyasal haklarına kavuştu ve 19 Ekim 1999 günü toplanan İşçi Partisi Olağanüstü Kongresi’nde yeniden genel başkan seçildi.

Perinçek, 21 Mart 2008 günü saat sabah 04:30 sıralarında, evine baskın yapılmak suretiyle, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve baş yazarı, gazeteci İlhan Selçuk, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, gazeteci Adnan Akfırat, işadamı İbrahim Benli ve koruması Yusuf Beşirik'in de aralarında bulunduğu isimlerle birlikte gözaltına alındı. Yapılan sorgunun ardından, Ergenekon Operasyonu soruşturması dahilinde, yasadışı örgüte üye olmak ve devlete ait gizli belgeleri bulundurmak gerekçesiyle tutuklandı.

Doğu Perinçek, çok iyi Almanca ve orta derecede İngilizce biliyor. Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, gazeteci Şule Perinçek ile evli. Dört çocuğu vardır.

İlker Başbuğ Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Orgeneral İlker Başbuğ, 1943 Yılında Afyonkarahisar’da Doğmuştur. 1962 Yılında Kara Harp Okulundan, 1963 Yılında Piyade Okulundan Mezun Olmuştur.

1971 Yılına Kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığına Bağlı Çeşitli Birliklerde Takım Ve Bölük Komutanlığı Yapan Orgeneral Başbuğ, 1973 Yılında Kara Harp Akademisinden Mezun Olmuş, Ardından Kurmay Subay Olarak; Genelkurmay Plan Ve Harekat Daire Başkanlığında Proje Subaylığı Ve Harp Akademileri Komutanlığında Öğretim Üyeliği Yapmıştır. Müteakiben Belçika/Brüksel’de NATO Uluslar Arası Askeri Karargahı(Ims)’Nda İstihbarat Plan Subaylığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Plan Ve Prensipler Başkanlığı Savunma Araştırma Şube Müdürlüğü Ve 51 Nci Piyade Tümeni 247 Nci Piyade Alay Komutanlığı Görevlerini Yürütmüştür.

1989 Yılında Tuğgeneralliğe Terfi Etmiştir. Tuğgeneral Rütbesi İle Belçika/Mons’da Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargahında (Shape) Lojistik Ve Enfrastrüktür Daire Başkanlığı, Müteakiben 1 Nci Zırhlı Tugay Komutanlığı Görevlerinde Bulunmuş, 1993 Yılında Tümgeneralliğe Terfi Etmiştir. Tümgeneral Rütbesi İle Jandarma Asayiş Komutan Yardımcılığı Ve Belçika/Mons’da Milli Askeri Temsil Heyeti (Nmr) Başkanlığı Görevlerini Yürütmüş, 1997 Yılında Korgeneralliğe Terfi Etmiştir. Korgeneral Rütbesi İle 2 Nci Kolordu Komutanlığı Ve Milli Güvenlik Kurulu Genelsekreter Başyardımcılığı Görevlerinde Bulunduktan Sonra 2002 Yılında Orgeneralliğe Terfi Etmiştir.

Orgeneral Rütbesi ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı, Genelkurmay Iı Nci Başkanlığı Ve 1 Nci Ordu Komutanlığı Görevlerinde Bulunmuş 30 Ağustos 2006 Tarihinden Geçerli Olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı Görevine Atanmıştır.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 30 Ağustos 2008 itibariyle yaş haddinden emekliye ayrıllmasıyla Genelkurmay Başkanlığı'na Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ getirildi.

Orgeneral Başbuğ, 4 yıl olan Genelkurmay Başkanlığı görevini yaş haddi nedeniyle 2 yıl yürütecek.

Bayan Sevim Başbuğ İle Evli Olan Orgeneral İlker Başbuğ’un 2 Çocuğu Vardır. İngilizce Bilmektedir.

Elif Şafak Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 1 yorum


Strasbourg doğumlu Elif Şafak ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi, yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümü’nde, doktorasını ise siyaset bilimi alanında tamamladı. İlk öykü kitabı Kem Gözlere Anadolu’yu 1994’te yayımladı. İlk romanı Pinhan’la 1998 Mevlana Büyük Ödülü’nü aldı. Bunu Şehrin Aynaları ile Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü’nü kazandığı Mahrem izledi (2000). Ardından her ikisi de çok satan ve geniş bir okur kesimine ulaşan Bit Palas (2002) ve İngilizce kaleme aldığı Araf (2004) yayımlandı. Med-Cezir’de (2005) kadınlık, kimlik, kültürel bölünme, dil ve edebiyat konulu yazılarını topladı. 2006’da senenin en çok okunan kitabı olan Baba ve Piç yayımlandı. Ardından aylarca satış listelerinden inmeyen ilk otobiyografik kitabı Siyah Süt’ü (2007) yazdı.

Düzenli olarak Habertürk gazetesinde yazan, makaleleri yabancı gazete ve dergilerde çıkan ve yirmiden fazla dile çevrilen Elif Şafak’ın romanları dünyanın en önemli yayınevlerinden Farrar, Straus and Giroux, Viking ve Penguin tarafından yayımlanmakta.

Son romanı Aşk, Şubat 2010´da Amerika´da Viking tarafından The Forty Rules of Love ismiyle yayımlanacaktır.

Ahmet Türk Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 5 Eylül 2009 Cumartesi 0 yorum


Ahmet Türk (d. 1944, Mardin, Türkiye), Türk siyasetçi.

Türk vatandaşı ve etnik Kürt kökenli siyasetçidir. Demokratik Toplum Hareketi'nin bellibaşlı liderlerinden biriydi. 18. ,19. ,23. dönem Mardin milletvekili.

Güneydoğu'nun ünlü aşireti, Kanco ailesinin lideridir. 1954 yılında babası Hacı Sinan'ı kaybeden Ahmet Türk'ün aktif politik hayatı, milletvekili ağabeyi Abdürrahim Türk'ün öldürülmesi ile başladı. 1974 yılında CHP'ye katıldı, daha sonra milletvekili seçildi. Devam eden yıllarda çeşitli sol partilerde görev aldı. 1989 yılında Paris'teki Kürt konferansına katıldığı gerekçesiyle milletvekili bulunduğu SHP'den ihraç edildi. O günlerde Halkın Emeği Partisi'ni kurarak başladığı etnik siyaset çizgisi, bugün DTP'yle yeni bir boyut kazandı. Hareketin partileşmesi ve sonucunda DTP'nin kurulmasından sonra, Aysel Tuğluk ile birlikte partinin genel başkanlığına seçildi. Böylece, Aysel Tuğluk ile birlikte, Türkiye'de eşbaşkanlık sistemini ilk uygulayan parti genel başkanı olmuştur. Haziran 2006'da yapılan DTP kongresinde eşbaşkanlık sisteminin kaldırılması üzerine, partinin tek genel başkanı olarak yeniden seçildi. Şubat 2007 tarihinde yapılan kongrede, başka hiçbir aday çıkmaması üzerine, yeniden partinin genel başkanlığına seçildi. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde bağımsız Mardin Milletvekili olarak meclise girmiştir.

HEP kuruculuğu ile DEP milletvekilliği ve genel başkanlığının ardından, HADEP ve DEHAP yönetiminde de aktif roller üstlenen Ahmet Türk, Abdullah Öcalan'la da zaman zaman görüşmeler yaptı. Bu konudaki bir anısını şöyle anlatıyor: "Biz rahmetli Özal'ın mesajını götürmek üzere Öcalan'la görüştük. Özal, bize 'Akan kanın durması için çaba içinde olmanız gerekir. ' deyince, kendisine ateşkesin sürmesi için Bekaa'ya gitmeyi düşündüğümüzü söyledik. 'Elbette' dedi. "

Etnik partilerin başarı sağlayamaması üzerine DEHAP'la yollarını ayıran Türk, son birkaç yılını dedesi Hüseyin Kanco tarafından 1905 yılında restore edilen Mardin'in Derik ilçesindeki ünlü Kasr-ı Kanco'da geçiriyordu. Bu ihtişamlı yapıya kale veya şato da demek mümkün. Hüseyin Kanco, Hamidiye alayına bağlı bir Kürt komutan olarak biliniyor. Bölge Suriye sınırına 40 kilometre uzaklıkta olduğu için Kanco aşireti o dönemde Arap akınlarıyla gelen talana karşı mücadele etmiş. Saldırılardan korunmak amacıyla kale ev tarzında inşa edilmiş olan Kasr-ı Kanco, hala ihtişamlı görüntüsünü koruyor.

63 yaşındaki Ahmet Türk, doğduğu ve büyüdüğü Kasr-ı Kanco'yu "Nefes aldığım yer. " olarak tanımlıyor. Burada kendini çocuklarına ve torunlarına adayan Ahmet Türk, boş vakitlerinde 30 bin dönümlük pamuk ve mısır tarlalarını geziyor, kitap okuyor. En büyük zevki ise satranç oynamak. Türk, eski DEP'li arkadaşlarının ısrarları sonucu yeniden Ankara'ya döndü ve siyasette 3. kez şansını denemeye karar verdi. Oysa birkaç ay öncesine kadar Zana ve arkadaşlarının kuracağı partiden umutsuzdu. Milliyet'ten Hasan Cemal'e verdiği röportajda, etnik partilerden şöyle bahsemişti: "Bugüne kadar kurduğumuz bütün partilerde, inandırıcılık eksiği vardı. Parti içi hukuk, parti içi demokrasi açısından olumlu bir şey söylemek güçtü. Bu yüzden Türk aydınlarına da güven veremedik. Çünkü ipler perde arkasında başkalarının elinde diye düşünülürdü. Bu nedenle muhataplarımız tarafından pek ciddiye alınmazdık. Şimdi yeni bir anlayış geliştirmek zorundayız. Vesayetle, vekaletle siyaset üretemeyiz artık. "

Lise mezunudur. 4. (XV), 5. (XVI), XVIII. , XIX ve XXIII. Dönem Mardin Milletvekilliği ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı yapmıştır. Evli ve 8 çocuk babasıdır.




Albümdeki Eserler
  1. Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine
    Güfte: Ahmet Cengizoğlu Beste: Semahat Özdenses
  2. Her Mevsim İçimden Gelir Geçersin
    Güfte: Hüseyin Çolak Yurdabak Beste: Semahat Özdenses
  3. Çile Bülbülüm Çile
    Güfte: Cevdi Bingöl Beste: Saadettin Kaynak
  4. Gülü Susuz Seni Aşksız Bırakmam
    Güfte: Aşkın Tuna Beste: Zekai Tunca
  5. İstanbul Sokakları
    Beste: Selahattin Sarıkaya
  6. Fikrimin İnce Gülü
    Beste: İmail Hakkı Bey
  7. Bahar Geçti Yaz Geçti
    Güfte: İlkan San Beste: Sadettin Öktenay
  8. Madam Despina
    Güfte: Meral Okay Beste: Ara Dinçyan
  9. Unutamazsın
    Güfte: Ali Tekintüre Beste: Yavuz Durmuş
  10. Pişman Olur da Birgün
    Güfte: Lükü Aker Beste: İrfan Özbakır
  11. Sesimde Şarkısı Aşkın
    Güfte: H. Münir Ebcioğlu Beste: Selahattin İnat
  12. Bir Sokak Çeşmesi
    Güfte: Arif Yaşar Bağ Beste: Muzaffer Özpınar
Albüm tanıtımını dinlemek için tıklayınız...




01.Saçlarını Taramışsın - 03:28
02.Kesik Çayır - 03:43
03.Kütahyanın Pınarları - 04:46
04.Dam Ardında Dolaştım - 04:12
05.Hastane Önünde İncir Ağacı - 03:55
06.Ninnah - 03:08
07.Feracemin Ucu Sırma - 04:31
08.Desti İçinde Bekmez - 02:49
09.Yekte - 04:14
10.Silfanlım - 03:01


Albüm tanıtımını dinlemek için tıklayınız...

Dejavu Nedir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamış veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu "dejavu"nün, beynin bellek bölgesiyle ilgili olduğu ortaya çıktı.

İnsanların yaşamadıkları, hayali olayları nasıl yaşamış gibi hissettiklerini bulmak için nörologlar, sağlıklı gönüllülerin beyinlerinin MR'larını çekti.

MR sırasında, araştırmaya katılanların, çok emin olarak hatırladıkları konularda beynin yan altında bulunan, bir olayın çok belirgin ve somut birçok ayrıntısını hafızalayan lobdaki beyin faaliyetinde artış olduğu belirlendi.

Katılımcıların emin olduklarını söyledikleri, ancak hayali olduğu belirlenen olayları düşündükleri sırada, beynin üst bölgesinde bulunan ve ayrıntısız biçimde olayların yalnızca anafikrini belleğe alan bölgenin daha etkin olduğu gözlendi. Öncelikle bu bölümdeki anılarını düşünen kişilerin yanlızca kimi olayların genel hatlarını hatırlayabildikleri ve yanılabilecekleri ortaya çıktı.

Duke Üniversitesi'nden nörolog Dr. Roberto Cabeza, insan belleğinin bilgisayarınkine benzemediğini belirterek, insanların sık sık, yaşanmamış olsa bile kimi olayları geçmişte yaşadıklarını sanabildiklerini söyledi.

Cabeza, bu araştırmanın Alzheimer hastalığının erken tanısında yararlı olabileceğini bildirdi.

Daha önceki araştırmalar, yaşlanıldığında beynin genellikle kesin olayları hatırlama özelliğini genel izlenimleri hatırlamaktan daha hızlı yitirdiğini göstermişti.

Araştırma, Journal of Neurosciences adlı dergide yayımlandı.

-- Albümü İNDİR --



Son Albümler

Bağlantılar

Sayaç - İstatistik