Müzeler Haftası

Gönderen efsane51 30 Nisan 2009 Perşembe 0 yorum


18-24 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftası’dır. Müzeler Haftası’nda ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır. Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır. Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir. Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir. Uzmanların konferans vermeleri sağlanır. Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzecilikle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir.

Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir. Çevrede bulunan eski eser niteliğindeki belge ve kalıntılar bu köşede sergilenir.

Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir.
Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır. Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler. Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar.

Eski eserlerin derlenip toplanması önce İngiltere’de başlamıştır. imparatorluğun değişik yerlerinden toplanan belgeler, kalıntılar, heykeller başkente getirilerek bugünkü müzenin ilk biçimi oluşturulmuştur. Daha sonra Avrupa’nın öteki ülkelerinde de benzer çabaların gösterildiğini görüyoruz.

Müzeler başlangıçta halka açık değildi. Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu. 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu.

Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından başlatıldı. İlk müze İstanbul’da Aya İrini Kilisesi’nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında yurdun çeşitli bölgelerinde özellikle Nemrut Dağı’nda eski Sayda kentinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserler İstanbul’a getirildi. Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu. Osman Hamdi Beyin ölümünden sonra bu göreve Halit Eldem atandı. Onun zamanında Türk İslam eserlerini içine alan «İslam Müzesi» kuruldu.

1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı. 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi. 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu. Bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı. Açılan müzeler geliştirildi. Eski müzeler onarıldı.

Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte yandan da arkeolojik kazılar yapıldı. Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları ilk milli arkeolojik kazılardır. Bu kazılardan çıkan eserler Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir.

Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor. Yurdumuzda bugün yüz yirmi yedi müzemiz vardır, bu müzelerde toplam iki milyonu aşan eski eser sergilenmektedir.

Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir. Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz. Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir yurttaşlık görevidir.

Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalıyız. Bu onurlu bir yurttaşlık görevidir.

Lenf Dolaşımı

Gönderen efsane51 28 Nisan 2009 Salı 0 yorum



LENF DOLAŞIMI : Vücuttan toplanan lenf iki yoldan dolaşıma katılır.

1.Yol: Bacaklardan ve barsaklardan toplanan lenf damarı kilus borusuna oradan Peke sarnıcı denilen keseye gelir. Buradan en büyük lenf damarı olan Göğüs kanalı lenf damarına açılır. (Başın sol yarısı, sol kol ve göğüs bölgesinin sol yarısından toplanan lenf damarları da göğüs kanalına üst bölgeden birleşir).
Göğüs lenf kanalından Sol köprücük altı toplardamarına buradan Üst ana toplardamarına açılır. Ve buradan da kalbin sağ kulakçığına gelerek lenf kalbe gelir.

2. Yol: Sağ kol, başın sağ yarısı ve göğüs bölgesinin sağ yarısından toplanan lenf damarları, boyun bölgesindeki büyük lenf damarına açılır. Buradan sağ köprücük altı toplar damarına bağlanır ve bu bölgelerden toplanan lenf, üst ana toplardamar yoluyla kalbin sağ kulakçığına açılır.

LENF SİSTEMİNİN GÖREVLERİ :

* Madde alış-verişine aracılık eder.
* Doku sıvısını kalbe taşır.
* Kan sıvısının dengede kalmasını sağlar. Bu sistemle kılcal damarlarla alınmayan doku sıvısı içindeki maddeler tekrar dolaşım sistemine dahil edilir.
* Lenfosit üreterek kana verir. Vücudun savunmasında görevlidir.

Hayatımız Sınav

Gönderen efsane51 0 yorum


İlkokula başlıyoruz toplama,çıkarma,bölme derken sınavlar başlıyor tabi bunlar daha hiç bir şey tabi kişi o zaman bundan zoru yok diyor taki 8.sınıfa OKS ye hazırlanan kadar şimdikilerin işi daha zor onlar 6. sınıftan sonra hayatı yaşamayı bırakacaklar. Liseye geldik iyi bir lise kazandık tamam yatarız diyoruz tabi kimse sizi yatırmıyor.Dersler gittikce zorlaşıyor.Yazılılar üst üste geliyor ha bide İngilizce denen baş belası sizi hiç bırakmıyor.ÖSS zamanı geldi herkes ders çalışıyor tek hedef iyi bir üniversite istediginiz üniversiteye girdiniz yine bitmiyor.Vizeler finaller peşinizi bırakmıyor.Üniversitede bitti sıra geldi iş bulmaya herkes sınav ediyor işe alırken.KPSS nin ayrı bir yeri var zaten........... Tabi öbür taraftaki sınavı kimse düşünmüyor bu arada..

24 Nisan

Gönderen efsane51 26 Nisan 2009 Pazar 0 yorum

Başkent Erivan’da ‘24 Nisan’ bahanesiyle sokaklara dökülen Ermeniler, bayrağımızı ateşe verdi. İşgal ettiği ve katliam yaptığı Azerbaycan topraklarında da ateşkesi ihlal eden Ermeniler, Terter bölgesinde nöbet tutan Azerbaycanlı 1 askerimizi şehit etti.Biz TÜRKLER bir şeyler yapıp bunlara cevabını vermemiz gerek biz sessiz kaldıkca bu Şerefsizler kendilerini bie şey zannedip atak yapıyorlar.Bunlara rağmen sınır kapısı açılırsa artık Azeri kardeşlerimiz bizim hakkımızda ne düşünür çok vahim bir durum

BMW 325.İ

Gönderen efsane51 25 Nisan 2009 Cumartesi 0 yorum





Otomobil dünyasıyla ilgili biri olarak en begendigim otomobillerin başında geliyor 3.25 i mükemmel motor secenegiyle insana araba zevkini yaşatıyor.Sizde aşagıdaki resimlere bakıp nasıl bir araba oldugunu anlayabilirsiniz

Bilardo

Gönderen efsane51 0 yorum

Türkiyemizi temsil eden Semih Saygıner bir kaç tane mükemmel vuruşu mutlaka izleyin!!!

Soykırım Tasarısı

Gönderen efsane51 0 yorum

ABD'nin iki büyük Ermeni kuruluşu, Obama'nın 24 Nisan açıklamasından memnun olmadı ve Obama'yı, geçen yıl verdiği sözleri tutmamakla suçladı

Amerikan Ermeni Ulusal Kongresi'nın (ANCA) Başkanı Ken Hachikian, yazılı açıklamasında, ''Başkan Obama'nın, 'soykırımı' tanıyacağı sözünü tutmamasından derin bir düş kırıklığı duyan Amerikalı Ermeniler'e katılıyorum'' ifadesini kullandı.

Hachikian, Obama'ya, bu konudaki tutumu değiştirmesi ve Kongre'de bekleyen ''soykırım'' tasarısını desteklemesi çağrısında bulundu.

Diğer büyük Ermeni kuruluşu Amerika Ermeni Asamblesi de (AAA), Başkan'ın açıklamasını, ''Obama, 'Ermeni soykırımını' tanıyacağı sözünü tutmadı'' başlığıyla verdi.

AAA'nin icra direktörü Bryan Ardouny, ''Bu açıklama, Başkan'ın sözünü verdiği değişimi yansıtmıyor'' dedi.

Hadise Yedigün Reklamı

Gönderen efsane51 0 yorum

Hadisenin son günlerdeki eurovision şarkısıyla birlikte olan çıkış Hadiesnin reklamlara çıkmasınıda sagladı ama çok güzel oynamış ve güzel çıkmış.
Siz ne dersiniz?

Polat Alemdar Resimleri

Gönderen BY.CodeR 24 Nisan 2009 Cuma 0 yorum

Bulabildiğim En Güzel Polat ALEMDAR Resimleri;







Deneme-Makale

Gönderen efsane51 23 Nisan 2009 Perşembe 0 yorum

Deneme ile makale arasında ne fark vardır?
Denemelerde kişisel düşünce yer alır. Söylenenlerin kanıtlanmasına ihtiyaç duyulmaz. Denemelerde ele alınan konular, kesin sonuçlara bağlanmaz. Makalelerde ise bilgi vermek, bir fikri açıklamak ön plandadır. Düşünce yönü ağır basar; kanıtlamaya ve açıklamaya dayanır. Kesin bir sonuca ulaşmak hedeflenir.

Röportaj

Gönderen efsane51 0 yorum


RÖPORTAJ
1. Tanımı
Herhangi bir konu ya da sorunun değişik boyutlarıyla ele alınıp işlendiği gazete ve dergi yazılarına röportaj denir.
Röportaj, gazete haberlerinin daha genişletilmiş ve yazarın kişisel görüşleriyle zenginleştirilmiş yazılardır.

2. Özellikleri
Röportaj yapan kişi, röportajında elde ettiği bilgilerle kendi görüş ve düşüncelerine de yer verir.
Genellikle bu yazılar çeşitli ses kayıtları, belge ve fotoğraflarla tamamlanır. Röportaj yazarı, gördüklerinin fotoğraflarını da çekerek yazısına ekler.
Röportajda önemli olan, birçok kişinin gördüğü ve bildiği şeyleri ustaca dile getirmektir.
Röportajcı, yalnızca gördükleriyle, izlenimleriyle yetinmez. Konuyla ilgili derinlemesine araştırma ve inceleme yapar, ilgililerin bilgisine başvurur.
Röportajcının amacı, konuyu çarpıtmadan belgesel olarak okuyucuya sunmak, okuyucuyu konunun içinde yaşatmak, kamuoyunu aydınlatmaktır.
Röportajlar, okuyucunun dikkatini çekecek ve onları bazı konularda düşündürecek biçimde düzenlenir.
Röportaj, tek bir yazı olabileceği gibi, aynı konuda dizi yazı da olabilir.
Röportajlarda öğretici, açıklayıcı, kanıtlayıcı, betimleyici vb. anlatım türlerinden yararlanılır.

Gezi Yazısı

Gönderen efsane51 0 yorum

GEZİ YAZISI (SEYAHATNAME)
1. Tanımı
Bir kişinin gezip gördüğü yerlerden edindiği izlenimleri, bilgileri aktardığı yazılara gezi yazısı denir.
Eskiden geziye çıkmayı uğraş edinmiş kimselere gezgin (seyyah), gezi yazılarına da seyahatname adı verilirdi.
Gezi yazılarında amaç; yurt içinde ya da yurt dışında gezilip görülen yerlere ilişkin bilgi vermek, o yerlerin güzelliklerini, görülmeye değer yanlarını, insanların yaşayış biçimlerini tanıtmaktır. Gezi yazılarını okuyan kimseler anlatılan yerler hakkında bilgi sahibi olur.
Gezi yazıları; tarih, coğrafya, toplum bilimi, hukuk, folklor için de bilgi kaynağıdır. Ünlü gezginlerin seyahatnameleri, insanlar ve ülkeler hakkında önemli bil*giler verirler.

2. Özellikleri
Gezi yazıları, insanoğlunun yaşadığı yerlerin dışındaki yerleri görme merakından doğmuştur.
Gezi yazılarında anlatılanlar hayal ürünü değil, gerçektir. Gezilip görülen yerler gerçekte olduğu gibi anlatılır.
Yabancı terimler ve kavramlar açıklanarak akıcı, anlaşılır bir dil kullanılmalıdır. Okuyucunun kolay bilgi edinmesi için karşılaştırmalar yapılır.
Gezi yazısında, okuyucu için sıradan olanların ilgi çekici olanlara yer verilmelidir. Gezi yazısı kaleme alacak olan kişinin halkın yaşayışını, gelenek ve göreneklerini, doğa güzelliklerini, anlatabilmesi için çok iyi gözlem yapması gerekir.
Yazarın seçiciliği önemlidir.
Görülen yerin kültür, tabiat zenginlikleri, tarihî özellikleri ve yaşama biçimi hakkında okuyucuya bilgi verilir.Gezi yazılarında tanımlama, betimleme ve açıklamadan yararlanılır.

AKParti Resimleri

Gönderen BY.CodeR 1 yorum




İyi huylu (benign) tümörler kanser değildir. Komşu bölgelere yayılmazlar. Sınırları belirgindir. Komşu dokuları eritmezler. Bu hücreler, onkogen yani farklılaşmışlardır (mutasyon)ancak yine de orijinlerini tahmin etmek mümküdür. Tamamen çıkartıldığı zaman genellikle tekrarlamazlar.

Kötü huylu (malign) tümörler ise kanser olarak adlandırılır. Komşu organ ve dokulara yayılırlar, kemik doku ile karşılaştıklarında onu dahi eritirler (rezorbsiyon). Sınırları belirsizdir. Malign tümörü oluşturan hücreler o kadar farklılaşmışlardır ki orijinlerinin ne olduğunu söylemek imkansızdır. Lenf ve kan yoluyla uzak organlara da yayılırlar.

Akciğer Kanseri

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Akciğer kanseri akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları istila etmeleri veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür, ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon ölüme neden olmaktadır.

Ölüm oranı (mortalitesi) oldukça yüksek olan bu kanser türünde dünya genelinde sigara içme alışkanlıklarındaki değişmeye bağlı olarak alttiplerinde ve kadınlarda görülme oranlarında değişimler olmuştur. Akciğer kanserinin en sık nedeni uzun süreli olarak tütün dumanına maruz kalmak olmakla beraber, tüm akciğer kanserli hastaların %15'e ulaşan bir oranı sigara içmeyenlerden oluşmaktadır. Akciğer kanseri birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenler arasında; genetik faktörler, radon gazı, asbest ve hava kirliliği gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır.

Akciğer kanserinin belirtileri hastalığın nerede başladığına, nasıl yayılmış olduğuna, ve vücudun hastalığa tepkilerinin varlığına bağlı olarak farkedebilir. En sık görülen belirtileri, nefes darlığı (dispne), öksürme (kanlı öksürme da dahil) ve kilo kaybıdır. Bu belirtiler sadece akciğer kanserine özgü olmadıklarından hastaların tanı almaları gecikebilir. Akciğer kanseri, göğüs röntgeni ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile görülebilir. Kesin tanı, biyopsi ile konmaktadır. Biyopsi genelde bronkoskopi veya BT-yardımlı biyopsi ile yapılır. Tedavi ve prognozu belirleyen faktörler; kanserin histolojik tipi, kanserin evresi, ve hastanın genel performans durumudur. Akciğer kanserinin birçok histolojik alttipi olmasına karşın, klinikte genellikle küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olmak üzere iki başlıkta incelenir, çünkü tedavide izlenecek yolu bu gruplandırma belirler. Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi tercih edilirken, küçük hücreli dışı kanserlerde ilk tercih cerrahidir.

Akciğer kanserinin görülme oranı yaşla artar, genelde 50-70 yaşlarında görülür. Akciğer kanserinin erken evrelerde beş yıllık sağkalımı %60-70 iken, ileri evre olgularda bu oran %5'in altına düşmektedir. Tüm alttipler ve evreler göz önüne alındığında, tedavi ile beş yıllık sağkalım oranı %14'tür.

1 Mayıs-İşçi Bayramı

Gönderen efsane51 22 Nisan 2009 Çarşamba 0 yorum

1800'li yıllarda çok fazla çalışan işçilerin bir protesto gösterisi ile başlayan günümüze kadar uzayan 1 Mayıs ülkemiz dışında kurallarına göre ve amacına uygun olarak kutlanmakta fakat ülkemizde ise herkes bu bayramı bir kargaşa günü olarak biliyor ve kimse sokaklara çıkmak istemiyor.Bunun sebebi ise kendine emekçi diyen fakat alakası olmayan kişiler tarafından polise atılan taşlar kırılan kaldırımlar öldürülen polisler halkın korkması gayet normal 1 Mayıs Sadece Koministelerin bir gövde gösterisi haline geldi..

Ülkücü Resimler

Gönderen efsane51 0 yorum




Ülkücü Kesimin resimleri her türlü noktaya ulaşan Blogobik farkıyla...

İçin İçin Yanıyor

Gönderen efsane51 0 yorum



Güzel bir Şarkı dinleyin bir isterseniz

Muhsin Yazıcıoglu Röportaj

Gönderen efsane51 21 Nisan 2009 Salı 0 yorum

Rezil Pizzacı

Gönderen efsane51 19 Nisan 2009 Pazar 0 yorum

Bir pizzacıda çekilen görüntüler ama harbi rezil görüntüler izleyin bir daha pizza yermisiniz?

Ankara Drag

Gönderen efsane51 0 yorum


Çok Eğlenceli ve Heyecanlı yarışlar bunlar

Farabi Kimdir?

Gönderen efsane51 0 yorum

Felsefenin Müslümanlar arasında tanınmasında ve benimsenmesinde büyük görevler yapmış olan Türk filozoflarının ve siyasetbilimcilerinden Fârâbî'nin, fizik konusunda dikkatleri çeken en önemli çalışması, Boşluk Üzerine adını verdiği makalesidir. Fârâbî'nin bu yapıtı incelendiğinde, diğer Aristotelesçiler gibi, boşluğu kabul etmediği anlaşılmaktadır.

Fârâbî'ye göre, eğer bir tas, içi su dolu olan bir kaba, ağzı aşağıya gelecek biçimde batırılacak olursa, tasın içine hiç su girmediği görülür; çünkü hava bir cisimdir ve kabın tamamını doldurduğundan suyun içeri girmesini engellemektedir. Buna karşılık eğer, bir şişe ağzından bir miktar hava emildikten sonra suya batırılacak olursa, suyun şişenin içinde yükseldiği görülür. Öyleyse doğada boşluk yoktur.

Felsefenin özüne inebilmiş biridir Farabi ve müslümanların felsefe alanında gelişmesine öncülük yapmıştır.

Yasemin Baradan

Gönderen efsane51 0 yorum

Yasemin Baradan bir ressam olan Ümran Baradanın kızıdır.1989 Yılında miss turkey yarışmasında birinci olmuştur.Daha sonra Ugur Dündarla gizlice evlenmiştir.Evlendikten sonra 3 çoçuk sahibi olan Baradan.Ergenekonun İkinci iddinamede ismi geçtiginden dolayı gündeme gelmiştir.Bu arada Ugur Dündar la arasındaki yaş farkı çok dikkat çekiyor.

Armada Auto-Moto Show

Gönderen efsane51 0 yorum

ARMADA AUTO-MOTO SHOW!

19-24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Otomobil Motosiklet ve Aksesuarları fuarı ARMADA'da.

Arkadaşlar eger aranızda ankarada oturan varsa kaçırılmıyacak fırsat gelin ve araba ve motor sevginizi tazeleyin çok güzel parçalar olacak fuarda

Otogaz Sistemleri

Gönderen efsane51 0 yorum

Araçlarımızı taktırdıgımız LPG hem daha ucuz hemde daha uzun ömürlü ama bir sorun vardı dizel arabalara takılmıyordu artık o sorunda kalmadı .Her türlü arabanıza LPG taktırabilirsiniz Tabi dizel olunca biraz daha az yakar diye düşünüyorum.Ve şu anda bir çok LPG dönüşünü yapan yerler dizel dönüşümünüde yapmaya başladı.

Zeki Alasya Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Zeki Alasya (d. 18 Nisan 1943, İstanbul), Kıbrıslı Türk tiyatro ve sinema sanatçısı.Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa'nın yeğenidir.

Robert Koleji'den mezun oldu. Sanat hayatına da 1959'da MTTB tiyatrosunda amatör olarak başladı. Arena, Genar ve Ulvi Uraz tiyatrolarında çalıştıktan sonra Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile birlikte Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun kurucuları arasında yer aldı.

Film çevirmeye 1973'ten sonra başladı. Metin Akpınar ile birlikte Türk sinemasında yeni bir ikili oluşturdular. Birçok filmde yer aldı.

1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.

Fransız ihtilalinin sonuçları şunlardır;

  • Yıkılmaz diye düşünülen, hatta egemenlik hakkını Tanrı'dan aldığı iddia edilen mutlak krallıkların yıkılabileceği ortaya çıktı.
  • İlkel şekli Yunan şehir devletlerinde, gelişmiş şekli İngiltere ve ABD'de görülen demokrasi, Kıta Avrupası'nda da gelişmeye başladı ve Batı medeniyetinin vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi.
  • Egemenliğin halka ait olduğu kabul edildi.
  • Milliyetçilik ilkesi, siyasi bir karakter kazanarak, çok uluslu devletlerin parçalanmasında etkili oldu.
  • Eşitlik, özgürlük ve adalet ilkeleri yaygınlaşmaya başladı.
  • Şahsi güçlere, zekâya ve girişim yeteneğine ortam hazırladı.
  • Fransız İhtilâli, sonuçları bakımından evrensel olduğundan Yeniçağ'ın sonu, Yakınçağ'ın başlangıcı kabul edildi.
  • Dağınık halde bulunan milletler, siyasi birliklerini kurmaya başladılar.
  • İnsan Hakları Bildirisi, Fransızlar tarafından dünya çapında bir bildiriye dönüştürüldü.
  • Fransız İhtilâli'nin yaydığı fikirlere karşı İhtilâl Savaşları (1792-1815) başladı. Önce Fransa ile Avusturya ve Prusya arasında başlayan bu savaşlara İngiltere ve Rusya'da katıldılar. Savaşlar Napolyon'un yenilgisiyle sonuçlandı. Viyana Kongresi ile Avrupa'nın siyasi durumu yeniden düzenlenmiştir (1815)

Kimyanın Alt Dalları

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Kimyanın alfabetik sıraya göre alt dalları;

  • Fizikokimya
  • Biyokimya
  • Analitik kimya
  • Organik kimya
  • İnorganik kimya
  • Farmasötik kimya
  • Polimer kimyası

Biyolojinin Alt Dalları

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


Biyolojinin alfabetik sıraya göre alt dalları;

  • Anatomi
  • Bakteriyoloji
  • Biyocoğrafya
  • Biyofizik
  • Biyokimya
  • Biyometri
  • Botanik
  • Deniz biyolojisi
  • Doku bilimi
  • Ekoloji
  • Embriyoloji
  • Entomoloji
  • Etoloji
  • Evrimsel biyoloji
  • Filogeni
  • Fizyoloji
  • Gelişim biyolojisi
  • Genetik
  • İhtiyoloji
  • İmmünoloji
  • Kriyobiyoloji
  • Limnoloji
  • Mikrobiyoloji
  • Moleküler biyoloji
  • Morfoloji
  • Nörobiyoloji
  • Ontojeni
  • Ornitoloji
  • Paleontoloji
  • Parazitoloji
  • Patoloji
  • Sitoloji
  • Sosyobiyoloji
  • Taksonomi
  • Tıp
  • Uzay biyolojisi
  • Viroloji
  • Zooloji

Anatomi Nedir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum

Anatomi, Yunanca'da "çıkarmak" anlamına gelen "ana" ve "kesmek" anlamına gelen "tome"den türetilmiş bir kelimedir.Canlıların yapısı ve düzeni ile ilgilenen bilim dalıdır.

Hayvanlarla ilgilenen hayvan anatomisi (zootomy) ve bitkilerle ilgilenen bitki anatomisi (phytonomy) olarak iki alt daldan oluşur.

Temel tıp bilimlerinden biri olan insan anatomisi ise insan vücudundaki organların tanımlanması, büyüklük, biçim gibi özelliklerinin ortaya konması, birbirleriyle olan ilişkilerinin belirlenmesi ve bunların hekimliğe uygulanmasıyla ilgili bilimsel uğraş alanıdır.

Sagopa Kajmer & Kolera - Beslenme Çantam

Gönderen BY.CodeR 18 Nisan 2009 Cumartesi 3 yorum


Sagopa Kajmer ve Kolera'nın çıkardığı son şarkı "Beslenme Çantam" büyük bir ilgi gördü. Dinlemek İsteyen arkadaşlar için;


Blog Ödülleri

Gönderen efsane51 17 Nisan 2009 Cuma 0 yorum

Arkadaşlar bizde blog ödüllerine adayız ve oylarınıza çok ihtiyaçımız var.Blog Ödüllerinde Kişisel Bloglarda birinci olmayı hedefliyoruz tabikide sizin oylarınızla.Cevabınızı verin.
BLOG ÖDÜLLERİNDE OYLAR BLOGOBİK'E

"Şerefsiz Rasmussen!"

Gönderen efsane51 0 yorum


Canlı Yayında Kendine Hakim Olamayan Ve Düşünce özgürlügü kullanan Yigit Bulut bence en dogrusunu yaptı rasmussen karikatürlere düşünce özgürlügü diyosa bu da düşünce özgürlügü.

Kalbin Yapısı

Gönderen efsane51 16 Nisan 2009 Perşembe 0 yorum


Kalp,insanın gögüs boşluğunda iki akciğerinarasında ve gögüs kemiğinin hemen arkasında yer alır.Ergin kadında ortalama 230-280 gr.erkekte ise 280-340 gr ağırlığındadır.Yaş ilerledikçe ağırlığı ve büyüklüğüde artar.Yandaki şekilde görüldüğü gibi dört odacıklı olan kalpte üstteki iki odacığa kulakçık,alttaki iki odacığa karıncık adı verilir.Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında üçlü,sol kulakçık ike sol karıncık arasındaikili kapakçık bulunur.Sağ kulakçığa üst ana toplar damar ile alt ana toplar damar bağlanır.Sağ karıncıktan ise akciğer atardamarı çıkar.Sol kulakçığa kalbin en büyük damarlarından biri olan aort atardamarı çıkar.Kulakçıklar ile karıncıkar arasındaki kapakçıklar karıncıklara doğru tek yönde açılır.Karıncıkları atardamarlara bağlıyan açıklıklarda da yarım ay şeklinde üçlü kapakçıklar bulunur.

Kalbin yapısında içten dışa doğru endokard,miyokard ve perikard olmak üzere üç farklı yapı görülür.

Kalbin çalışması,Kalp kasının kasılıp gevşemesi ile olur.Kalbin her odacığı kasılma sırasında içindaki kanı pompalar,gevşeme sırasında ise kanla dolar.

Bu kadar karmaşık bir düzen içinde hiç şaşmaması şaşılacak olay...

Kutlu Dogum Haftası

Gönderen efsane51 3 yorum

Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V)

Uzuna yakın orta boylu, endamı biçimi gayet uygun, alnı açık, büyücek başlı, hilal kaşlı, değirmi yüzlü, güzel iri karagözlü, uzun kirpikli, çekme burunlu, kaşları birbirine yakın fakat arası açık, omuzlarının arası ve göğsü geniş, gümüş gibi saf boynu uzun ve düzgün, omuzları , kolları ve bacakları iri ve kalın, bilekleri uzun, parmakları uzunca, elleri ve parmaklan kalınca, karnı göğsü ile bir hizada, ne şişman ne pek zayıf, sıkı etli, ipek tenli, iri kemikli, iri gövdeli, güçlü kuvvetli, tabanları ve avuçları çukur, iki küreğinin arasında peygamberlik mührü, kendisi de peygamberliğin mührü, her hareketi mutedil, yürüyüşü dosdoğru ve sallanmadan, ne pek hızlı ne pek yavaş, güler yüzlü tatlı sözlü yumuşak, alçak gönüllü ve vakarlıydı.

Bütün yaratılmışların en şereflisi ve şânı en yüce olanıdır. Güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderilmiştir. Her güzel işte örnek O'dur, ölçü O'dur. Merhamet ve şefkati, cömertlik ve keremi, akıl ve zekâsı, güzellik ve yaratılışı, iyilik ve ihsanı, doğruluk ve adaleti, sabır ve kanaati, temizlik ve iffeti, yiğitlik ve kuvveti, hâsılı her üstünlük ve fazileti başkaları ile ölçülmesi mümkün olmayacak derecede yüksektir.

Küçükleri sevip okşamak, hastaları arayıp sormak, hareketlerinde ölçülü olmak, herkese tatlı söz ve güler yüz göstermek, fakirlere ve düşkünlere yardımcı olmak, işi her zaman ehline vermek, aşırılığa ve gösterişe yüz vermemek, herkesin hakkını gözetmek gibi akla gelen her olgun ahlâk, O'nun sünnetidir.

Koca Arab yarımadası emri altında iken bir kuru ekmek parçasıyla karnını doyuracak, hattâ açlığını gidermek için karnına taş bağlayacak derecede sabır, kendisini öldürmek için saldıran ve yaralayanlara doğru yola gelmeleri için dua edecek kadar merhamet sahibiydi. Huzurunda titreyen bir ziyaretçiye: "Korkma arkadaş! Ben, Kureyş'ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum!" buyuruyordu. Her güzel ahlâk, O'nda ayrı bir güzellik kazanmıştı.

Bu haftayı haftanın gerektirdigi geçirmeliyiz..

Kıraç 2009 Albümü

Gönderen efsane51 15 Nisan 2009 Çarşamba 0 yorum

Çoban
Eledim Eledim
Eleşkirt Türküsü
Fadıma
Garbiyeli
Bitmez Tükenmez Geceler
Gelin Ayşe
Kara Çadır
Köprüden Geçti Gelin
Zeynebim
Yüce Dağ Başında Yanar Bir Işık

Kıraçın Klasik Albümlerinden bir farkı aynı tarz üzerinden devam ediyor.

Atiye 2009 Albümü

Gönderen efsane51 0 yorum


1. Askina Da Sana Da
2. Günaydin
3. Kal
4. Muamma
5. Yalanci Mevsim
6. Deli Ya
7. Dondurma
8. Salla
9. Bile Bile
10. Don't Think
11. No Body
12. Dondurma ( Remix )
13. Salla ( Remix )

İçinde çok güzel şarkıları barındıran bir albüm olmuş dinledigimde çok hoşuma gitti.Sizinde hoşunuza gidecegini umut ediyorum.

Turizm Haftası

Gönderen efsane51 0 yorum

15-22 Nisan ları arası turizm haftasıdır.Biz genelde otellerdeki indirimlerden dolayı turizm haftası olduğunu biliyoruz.
Sizin için örnek bir konuşma

15-22 Nisan tarihleri arasını Turizm Haftası olarak kutluyoruz. Dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan gezilere turizm, bu gezilere katılan insanlara da turist diyoruz. Ülke içinde yapılan gezilere iç turizm, ülke dışına yapılan gezilere ise dış turizm denir.
Yurt dışı gezilere daha çok, zenginleşen ülkelerin insanları çıkar. Yabancı turistler ülkemize hangi amaçla gelirse gelsinler, para harcarlar. Turistlerin harcadığı yabancı paralara döviz diyoruz. Üretemediğimiz ürünleri yabancı ülkelerden döviz ile satın alırız. Döviz elde etmenin en kolay yollarından biri ise turizmdir. Ülkemize ne kadar çok turist gelirse, o kadar çok döviz elde ederiz.
Asya ve Avrupa kıtaları arasında bir köprü olan yurdumuz, turistlerin ilgi duyduğu bir ülkedir. Ilıman iklimi, zengin bitki örtüsü, eski medeniyetlerin bıraktığı tarihi eser ve anıtlarla yurdumuz, turistler için adeta bir cennet gibidir. Bütün bunlara rağmen ülkemiz, hak ettiği turist sayısına bir türlü ulaşamamıştır. Ülkemize daha çok turist gelebilmesi için, yollarımızın daha güzel, insanlarımızın daha centilmen, ulaşım araçlarının daha gelişmiş, konaklama yerlerinin bol, rahat ve temiz olması gerektiğini biliyoruz. Turistlere karşı güler yüzlü olmak, onları rahatsız etmemek, değerinden yüksek ve zorla satış yapmamak gerekir. Onların memnun ayrılması, ülkemize daha çok turistin gelmesini sağlar. Daha çok turist ise, daha çok döviz demektir.

Mehter Marşı

Gönderen efsane51 0 yorum

600 yıllık bir Osmanlı devletimizin savaşa giderken askerleri moral vermek için yapılan fakat daha sonra halkımız tarafından çok sevilen bir yere geldi ve daha çok resmi törenlerde sembolik olarak Mehter Takımı tarafından icra ediliyor

Eser Yenenler Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


14.02.1984 tarihinde Bursa'da doğdu.11 yaşında tiyatroya başladı.Sırasıyla Bursa Belediye Gençlik tiyatrosunda,Bursa Devlet Tiyatrosunda ,İstanbul Akademi Hayat'ta ve en son olarak Bkm Atölye'de workshoplara katıldı.Halen Bkm Atölye Oyuncusu olan Eser bir yandan da Marmara Üniversitesi İşletme Bölümünde okuyor.

Büşra Pekin Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum


1982 yılında Suudi Arabistan'da doğdu. Yaşar Neng Koleji'nde okuyan Buşra Pekin, lise eğitimini Arkansas Lake Side High School'da tamamladı. İzmir'e dönerek, 2005 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi G.S.F. Tiyatro/Oyunculuk Bölümü'nden mezun olduktan sonra, B.K.M. Mutfak Oyuncuları'na katıldı. Yaptığı işler arasında "Bir Demet Tiyatro", "En Son Babalar Duyar", "Kutsal Damacana" bulunan ve "Ağır Roman", "III. Richard", "Cadı Kazanı", "Selvi Boylum Al Yazmalım" oyunlarında ve "Sınıf" dizisinde oynayan Büşra Pekin, şu anda B.K.M. Mutfak Oyuncuları bünyesinde sahneye çıkmakta ve Çok Güzel Hareketler Bunlar'da rol almaktadır.


Oğuzhan Koç Kimdir?

Gönderen BY.CodeR 0 yorum

13.05.1985’te Erzincan’da doğdu.8 yasinda Bursa Devlet konservatuari hocalaridan müzik egitimi almaya basladi.Orta okul ve lisede amatör olarak tiyatro ile ilgilendi.

Bir yandan müzik çalismalarina devam eden Oğuzhan 2007 yilinda Bkm Atölye Oyuncularina katildi.Halen Istanbul Üniversitesi Antropoloji Bölümünde ögrenimine devam etmektedir.Su anda Çok Güzel Hareketler Bunlar komedi programinda onu görmektesiniz.

Kendini bildi bileli müzikle ilgilenmektedir.. 6 yil kadar türk sanat müzigi egitimi almistir.. söledigi sarkilara kendi nagmelerini katarak sizi sizden alabilir...Çakirkeyf grubundan ayri olarak kendi solo albüm çalismalarina baslamistir.. daha simdiden gül ki adli sarkisi internet sitelerinden birçok insana ulasmis durumdadir...çikaracagi albümüyle de tüm Türkiye'nin onu ve sarkilarini çok seveceginden grup arkadaslarinin hiç süphesi yoktur...Tabi biraz endise vardir ama kesinlikle bir süphe degildir bu...korku mu? asla!...belki de kocaman bir kusku...istanbul üniversitesi antropoloji bölümü ögrencisidir..internette dolasan gül ki sevgilim adli parça da kendisine aittir.Suanda hep oyunculuk hemde müzikle ugrasiyor.Çok Güzel Hareketler Bunlar programinda oyuncu-yazar olarak tiyatro yasamina devam ediyor..

Günümüzde tükenen su kaynakları ve petroller insanları farklı enerji kaynaklarına yönlerdirdi.Bunlar daha çok dogaya zararı olmayan ve çok elektrik oluşabilen kaynaklar başka bir yöndende petrolden üretilen elektrik alternatif enejilere göre çok daha pahalı ve ugraş gerektiriyor.
Bunlardan bir kaçı;

HİDROELEKTRİK ENERJİ

JEOTERMAL ENERJİ

GÜNEŞ ENERJİSİ

RÜZGAR ENERJİSİ

BİYOKÜTLE ENERJİSİ

DENİZ KÖKENLİ YENİLENEBİLİR ENERJİ

HİDROJEN ENERJİSİ


Chicken Techno

Gönderen efsane51 0 yorum

/div>

Çok güzel yapmışlar dinlemenizi öneririm çok ahenkli olmuş.

Kolbastı

Gönderen efsane51 14 Nisan 2009 Salı 0 yorum


Bu aralar meşhur olan kolbastının farklı bir versiyonu tokatlı kolbastı kızlar birbirine vuruyor.Çok eglenceli izlemeye deger...

Gülay-İstanbul Aglıyor

Gönderen efsane51 0 yorum


Rütbeler

Gönderen efsane51 0 yorum

SUBAY RÜTBELERİ
MAREŞAL
GENELKURMAY BAŞKANI
ORGENERAL
KORGENERAL
TÜMGENERAL
TUĞGENERAL
ALBAY
YARBAY
BİNBAŞI
YÜZBAŞI
ÜSTEĞMEN
TEĞMEN
ASTEĞMEN
ASTSUBAY RÜTBELERİ
KIDEMLİ BAŞÇAVUŞ
BAŞÇAVUŞ
KIDEMLİ ÜSTÇAVUŞ
ÜSTÇAVUŞ
KIDEMLİ ÇAVUŞ
ÇAVUŞ
ASKERDEKİ RÜTBELER
UZMAN ÇAVUŞ
UZMAN ONBAŞI
ÇAVUŞ
ONBAŞI

Futbol Anlayışı

Gönderen efsane51 13 Nisan 2009 Pazartesi 0 yorum

Lincoln ve Roberto Carlos tan örnek bir davranış deniyor ama bir yandanda hainlik denebilir çünkü senin aynı takım arkadaşın orda dayak yiyor sen izliyorsun olacak iş degil bence

-- Albümü İNDİR --



Son Albümler

Bağlantılar

Sayaç - İstatistik